30 Kasım 2009 Pazartesi

Tok Kaplan



Güntekin Onay'dan teşbih-i Schumacher...

21 Lige Dair Karşılaştırmalı Gol Yememe Analizi


Sıra

Takım

Ülke

Yediği Gol

1

Braga

Portekiz

5

2

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

6

3

Olympiakos

Yunanistan

6

4

Beşiktaş

Türkiye

6

5

Cibalia

Hırvatistan

7

6

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

7

7

Legia Varşova

Polonya

7

8

CSKA Sofia

Bulgaristan

8

9

Chelsea

İngiltere

8

10

Barcelona

İspanya

8

11

Rangers

İskoçya

8

12

Leverkusen

Almanya

9

13

Braşov

Romanya

9

14

Győri ETO FC

Macaristan

10

15

Bordeaux

Fransa

10

16

Kopenhag

Danimarka

11

17

Inter

İtalya*

11

18

Twente

Hollanda

11

19

Anderlecht

Belçika

12

20

SV Ried

Avusturya

15

21

Young Boys

İsviçre

20

-Tablo 1-

Takımların yediği gollerin adedine göre sıralanmıştır. * işareti o ülkenin en üst liginde“en az gol yiyen birden fazla takım” olduğunu işaret eder. Daha fazla gol atan takımı aldım.

Sıra

Takım

Ülke

Ortalama

1

Braga

Portekiz

0.33

2

Beşiktaş

Türkiye

0.43

3

Cibalia

Hırvatistan

0.44

4

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

0.44

5

Legia Varşova

Polonya

0.47

6

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

0.50

7

Olympiakos

Yunanistan

0.50

8

CSKA Sofia

Bulgaristan

0.57

9

Chelsea

İngiltere

0.57

10

Leverkusen

Almanya

0.64

11

Braşov

Romanya

0.64

12

Kopenhag

Danimarka

0.65

13

Győri ETO FC

Macaristan

0.67

14

Barcelona

İspanya

0.67

15

Rangers

İskoçya

0.67

16

Bordeaux

Fransa

0.71

17

Twente

Hollanda

0.73

18

Anderlecht

Belçika

0.75

19

Inter

İtalya*

0.79

20

SV Ried

Avusturya

0.88

21

Young Boys

İsviçre

1.18

-Tablo 2-

Takımların yediği gollerin oynadıkları maç sayısına oranıdır.

Sıra

Ülke

Ligde Yenilen Gol

1

Arnavutluk*

147

2

İskoçya

189

3

Portekiz

198

4

Yunanistan

212

5

Danimarka

270

6

Avusturya

273

7

Polonya

276

8

Bulgaristan

277

9

Türkiye

286

10

İsviçre

288

11

Çek Cumhuriyeti

290

12

Romanya

328

13

İspanya

328

14

Almanya

337

15

Fransa

341

16

İtalya*

352

17

Belçika

355

18

Hırvatistan

356

19

Macaristan

367

20

Hollanda

392

21

İngiltere

423

-Tablo 3-

Ligde yenilen toplam gol sayılarıdır.

Sıra

Ülke

Takım Başına (Yenilen) Gol

1

Arnavutluk*

1.04

2

Yunanistan

1.12

3

Polonya

1.14

4

Çek Cumhuriyeti

1.15

5

Portekiz

1.15

6

İskoçya

1.23

7

Romanya

1.24

8

Bulgaristan

1.25

9

Fransa

1.25

10

İtalya*

1.26

11

Türkiye

1.28

12

Danimarka

1.34

13

Almanya

1.34

14

İspanya

1.37

15

Hırvatistan

1.39

16

Belçika

1.41

17

Hollanda

1.45

18

İngiltere

1.52

19

Macaristan

1.54

20

Avusturya

1.61

21

İsviçre

1.69

-Tablo 4-

Her ligde gollerin takım başına paylaştırılmasıdır. Türkiye’de bir maçta 2.56 gol atılıyor olarak da yorumlanmalıdır. Bahis oynayanlar 4 ila 14’e alt üst oynamasınlar.

Sıra

Takım

Ülke

Ligdeki Takımların Yediği Gol Ortalaması

/En gol Yiyen Takımın Ortalaması

1

Young Boys

İsviçre

1.43

2

Inter

İtalya*

1.59

3

Bordeaux

Fransa

1.76

4

SV Ried

Avusturya

1.83

5

Rangers

İskoçya

1.84

6

Anderlecht

Belçika

1.88

7

Braşov

Romanya

1.94

8

Twente

Hollanda

1.99

9

Barcelona

İspanya

2.04

10

Kopenhag

Danimarka

2.06

11

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

2.08

12

Leverkusen

Almanya

2.09

13

CSKA Sofia

Bulgaristan

2.19

14

Olympiakos

Yunanistan

2.24

15

Győri ETO FC

Macaristan

2.30

16

Legia Varşova

Polonya

2.43

17

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

2.61

18

Chelsea

İngiltere

2.67

19

Beşiktaş

Türkiye

2.98

20

Cibalia

Hırvatistan

3.16

21

Braga

Portekiz

3.48

-Tablo 5-

Burada ligdeki takımların yediği gol ortalamasını en az gol yiyen takıma oranladım.

Takım

Ülke

İç Sahada Gol Yemediği Maç

Legia Varşova

Polonya

6

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

6

Braşov

Romanya

6

Cibalia

Hırvatistan

6

Chelsea

İngiltere

6

CSKA Sofia

Bulgaristan

5

Bordeaux

Fransa

5

Beşiktaş

Türkiye

5

Leverkusen

Almanya

5

Anderlecht

Belçika

5

SV Ried

Avusturya

5

Olympiakos

Yunanistan

4

Braga

Portekiz

4

Kopenhag

Danimarka

4

Young Boys

İsviçre

4

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

3

Barcelona

İspanya

3

Twente

Hollanda

3

Győri ETO FC

Macaristan

3

Rangers

İskoçya

2

Inter

İtalya*

2

-Tablo 6-

Takımların iç sahada gol yemediği maç sayılarını gösteriyor.

Takım

Ülke

Dış Sahada Gol Yemediği Maç

CSKA Sofia

Bulgaristan

5

Beşiktaş

Türkiye

5

Cibalia

Hırvatistan

5

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

4

Anderlecht

Belçika

4

Legia Varşova

Polonya

4

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

4

Inter

İtalya*

3

Barcelona

İspanya

3

Twente

Hollanda

3

Győri ETO FC

Macaristan

3

Olympiakos

Yunanistan

3

Kopenhag

Danimarka

3

Bordeaux

Fransa

3

Leverkusen

Almanya

3

SV Ried

Avusturya

3

Rangers

İskoçya

2

Braşov

Romanya

2

Chelsea

İngiltere

2

Braga

Portekiz

1

Young Boys

İsviçre

1

-Tablo 7-

Takımların deplasmanda gol yemediği maç sayısını gösteriyor.

Takım

Ülke

Bir Maçta En Fazla Yediği Gol

Braga

Portekiz

1

Rangers

İskoçya

1

Braşov

Romanya

2

Barcelona

İspanya

2

Twente

Hollanda

2

Győri ETO FC

Macaristan

2

Olympiakos

Yunanistan

2

Kopenhag

Danimarka

2

Leverkusen

Almanya

2

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

2

Legia Varşova

Polonya

2

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

2

Cibalia

Hırvatistan

2

Young Boys

İsviçre

3

Chelsea

İngiltere

3

Inter

İtalya*

3

Bordeaux

Fransa

3

SV Ried

Avusturya

3

CSKA Sofia

Bulgaristan

3

Beşiktaş

Türkiye

3

Anderlecht

Belçika

4

-Tablo 8-

akımların bir maçta en fazla yediği gol sayısını gösteriyor.

Takım

Ülke

Toplam Maç

Cibalia

Hırvatistan

11

Legia Varşova

Polonya

10

Sparta Prag

Çek Cumhuriyeti

10

CSKA Sofia

Bulgaristan

10

Beşiktaş

Türkiye

10

Anderlecht

Belçika

9

Braşov

Romanya

8

Leverkusen

Almanya

8

Chelsea

İngiltere

8

Bordeaux

Fransa

8

SV Ried

Avusturya

8

Olympiakos

Yunanistan

7

Kopenhag

Danimarka

7

Dinamo Tirana

Arnavutluk*

7

Barcelona

İspanya

6

Twente

Hollanda

6

Győri ETO FC

Macaristan

6

Braga

Portekiz

5

Young Boys

İsviçre

5

Inter

İtalya*

5

Rangers

İskoçya

4

-Tablo 9-

Takımın toplamda kaç maçta gol yemediğini gösteriyor.

Takım

Gol Yenilmeyen Maç / Maç

Beşiktaş

0.71

CSKA Sofia

0.71

Cibalia

0.69

Legia Varşova

0.67

Sparta Prag

0.63

Olympiakos

0.58

Dinamo Tirana

0.58

Braşov

0.57

Leverkusen

0.57

Chelsea

0.57

Bordeaux

0.57

Anderlecht

0.56

Braga

0.50

Barcelona

0.50

SV Ried

0.47

Kopenhag

0.41

Twente

0.40

Győri ETO FC

0.40

Inter

0.36

Rangers

0.33

Young Boys

0.29

-Tablo 10-

Gol yenilmeyen maçları toplam maç sayısına oranlanmıştır.

Sıra

Takım

Sıra

Ülke

21

Young Boys

21

İsviçre

20

SV Ried

20

Avusturya

19

Inter

19

Macaristan

18

Anderlecht

18

İngiltere

17

Twente

17

Hollanda

16

Bordeaux

16

Belçika

15

Rangers

15

Hırvatistan

14

Barcelona

14

İspanya

13

Győri ETO FC

13

Almanya

12

Kopenhag

12

Danimarka

11

Braşov

11

Türkiye

10

Leverkusen

10

İtalya*

9

Chelsea

9

Fransa

8

CSKA Sofia

8

Bulgaristan

7

Olympiakos

7

Romanya

6

Dinamo Tirana

6

İskoçya

5

Legia Varşova

5

Portekiz

4

Sparta Prag

4

Çek Cumhuriyeti

3

Cibalia

3

Polonya

2

Beşiktaş

2

Yunanistan

1

Braga

1

Arnavutluk*

Tablo 2-Tablo 4’ün karşılaştırılması

Takım kendi ülkesi ile yan yana gelirse, o ülkenin yenilen gol ortalamasına paralel oranda gol yediği şeklinde yorumladım. Buna göre Beşiktaş +9’da Cibalia +12’de.

Inter ve Rangers -9’da.

Not: Buranın adını verip istediğniz gibi kullanabilirsiniz.

29 Kasım 2009 Pazar

Futbolun Bukalemunları



4 gün geç farkına varsam da görmeyenleriniz için tekrar olur. Kitap, tanıtımı kadar güzeldir umarım.

28 Kasım 2009 Cumartesi

Halil İbrahim Eren: Suçlu Ayağa Oyna!




Doğru veya yanlış. 76 saniyelik bir kolaj yaptım suçlandığı! yılki görüntülerinden. Nasıl bir futbolcuymuş bakalım. Hürriyet gazetesinin Lukovcan skandalını da es geçmeyelim...

27 Kasım 2009 Cuma

Literatüre Girecektir...



Bu videoyla İlker Yasin literatürüne arkaik açıdan bir eklemede bulunalım. 25 yıllık bir gafıyla(belki de spoiler) sizi başbaşa bırakıyorum. Çıkmadık (Ser)candan! ümit kesmiyor, İlker Yasin. Ne diyelim...

26 Kasım 2009 Perşembe

Algısı Bozuklar İçin pH Çizelgesi


Gazete sütunlarından seslenenlerin hepsinden! zafere dair şeyler görmemiz gerekirken; 13 yıl önce Butt'ın çarpmasıyla hafızalarını yitirenlerin hafızalarını geri getiren Tello'ya teşekkürler. O anı hatırlatanların lafları asidik ortamları. pH 3.0
Hakem Lannoy'u öne sürenler bir daha penaltının hakem tercihi! olduğunu vurgulamasın ne etliye bulaştırıyorlar kendilerini. pH 7.0
Ve sen Liverpool taraftarı, Sedef ve Kurtuluş'a karşı Torres dışında tam takımla çıktınız, Manu'yla dalga geçeceğinize Beşiktaş'a da hakkını verin. pH 8.0
Bebeliği öne sürenler için sahada Batuhan Karadeniz'den daha gencini bulmaları için kemik testi parası gönderebilirim. Şu tarihlere baksınlar 8 Aralık 2004 ve 5 Aralık 2006. pH 0
Bunun dışında altıları sekizleri öne süren tüm algısı bozuklar için İngiltere'de bu kadar çok! galip gelen takım var mı? Lafın aynadaki görüntüsüyle 6 puan alan kim var allasen. pH 3.5

Önümüz bayram her yerinizden öpüyorum. Salyanızın pH'ı 7.4

Not: Ben elektronik posta adresimi futbolsuzyapamam@hotmail.com olarak ekledim sanıyordum ama levkom1983@hotmail.com olarak eklemişim aylardır posta kutusuna tek bir mesaj da düşmemesi arkadaşı olmayan biri için şaşırtıcı gelmemişti. Bugün, bunu fark edip kullanmadığım posta hesabına girince utandım. 20 kişiye özür borcum var. Velhasıl yorum kısmını tekrardan açmak zorunda kalıyorum bu hatadan ötürü...

25 Kasım 2009 Çarşamba

How It's Made...



Video:Maçın veya ömrümün son 5 dakikasıdır. Wolfsburg yenilmezse 2-0'a çıkıyoruz. Biz yener onlar yenilirse elveda...

Notlar: Hiç kimse ikincil Manu demesin. Sahanın en küçük adamı Batuhan Karadeniz'di...
Yüzyılımın kurtarışını yapan Rüştü'ye ne desem az...
İşin garibi sahanın en kötü adamı golle buluşur...
Beşiktaş binayı terkeder...

ilave:Heyecandan Moskova'da gol attığımızı unutmuşum 1-0'a da çıkıyoruz(2-0'da durumlarımız eşit oluyor ama 1 averaj öne geçiyoruz) Wolfsburg puan alırsa...

BBC Çarşı Röportajı

"BBC Çarşı röportajı" için tam metnin çevirisidir.

Ozan İlhan “Futbol sadece spor değildir. Şimdilerde bir endüstri olmuştur” şeklinde konuşuyor.

Üç büyüklerin en küçüğü olan Beşiktaş halkın takımı olarak görülüyor.

Ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe’ye nazaran takımın taraftar tabanını işçi sınıfı ve sol cenahtan insanlar oluşturuyor. Takımın taraftar topluluğu Çarşı da bu tarihi can damarı olarak kabulleniyor.

1980’de 6 gençle başlayan Çarşı’nın serüveni şimdi binlercesi ile bezenmiş güçlü bir organizasyon ve pek alışılmadık bir biçimde takıma yönelik fanatiklikleri politik ülkülerle birleşiyor.

Ozan, Almanya Koblenz’de araba fabrikasında işçi olarak çalışan bir öğrenci ve Manchester’a gelen 1000 kişilik Çarşı kafilesinin bir üyesi.

Sohbette “Karım beni anlamıyor” diye dert yanıyor ve eşinin ”Neden bir maç için Manchester’a gidiyorsun, pekâlâ evinde de izleyebilirsin” sözlerini aktarıyor.

Avrupa’nın her köşesinden -150 kişi Almanya, 50 kişi Hollanda ve 50 Londra- muhtemelen kazanamayacakları bir maçı izlemeye gelmişler ve kazansalar bile Kupa’da bir üst tura çıkmakla ilgileri yok.

Almanya’dan gelen bir diğer taraftar Devrim Borçek de Çarşı’nın “bir ruh” olduğunu vurguluyor.

Beşiktaş’tan 3000 kilometre ötede ikamet etse bile oradakiler gibi bu heyecanı yaşamak istediğini belirtiyor.

Ancak bu sıradan bir taraftar grubunun gezisinden çok öte bir şey.

Çarşı'yı arı kovanına benzetebiliriz. Maç esnasında ve maç dışında da yeterince aktifler.

Grup üyeleri değişse de, işin özünde, Çarşı hayatlarının tam merkezinde yer alıyor.

1 Mayıs'ta İşçi Marşları söylüyor, hayır işlerinde bulunuyor, maç afişlerini hazırlıyorlar-hatta nükleer enerjiyi protesto etmeleri bile söz konusu- ya da sadece içki içip futboldan bahsediyorlar.

Taraftarlar çoğu stadyumda izin verildiği ama medyada pek yer bulmayan anarşizm ve sosyalizmi ileri sürüyorlar.

Mukayese edersek Çarşamba günü oynayacakları rakipleri kendi evlerinde Roy Keane tarafından karides sandviçleri yiyen misafirperverler olarak nitelendirilmişti. Peki Beşiktaş taraftarı rakip taraftar konusunda ne düşünüyor?

“Endüstriyel futbolun güzel bir örneği; maça gidilir, izlenir ve dönülür”
“Bu Beşiktaş’ın kültüründe yoktur. Kazansak da kaybetsek de bağırmalıyız, bizim için tek mesele atmosferdir yani beklentimiz orada da bulunmaktan öte orayı yaşamaktır.

“Beşiktaşlıları Manchester taraftarları gibi hayal edemiyorum. Bu mümkün değil ve istemem de.”
Ama başarılı olmak istiyorlar. Geçen yıl, Türkiye şampiyonu olmalarına rağmen bu sene, Şampiyonlar Ligi B grubunda dibe çöktüler ve henüz bir maç bile kazanamadılar.

Yönetimdekiler kulübün bu saf yapısını bulandırmadan Avrupa’da başarı için karar vermeliler çünkü zaman geçtikçe bu başarılar paraya daha fazla bağımlı oluyor.

Kulübün maç günü gelirlerini arttırma çabası ÇARŞI’yı bitirebilir.

Her yıl artan bilet fiyatları taraftarın da işini daha da zorlaştırıyor.

Çarşı’nın bulunduğu Kapalı tribününde, geçtiğimiz cumartesi günü oynanan Fenerbahçe maçı için bilet fiyatları 100 pound idi ki bu Old Trafford’daki en pahalı biletten bile fazladır.

Bir Türk gazeteci “Türkiye’deki üç büyüğün başkanları bu tip fanatikleri artık istemiyor. İngiltere’deki gibi zenginler tercih ediliyor” diyordu.

Çarşı için ufukta neler gözüküyor?

Oyunun küresel bir kimlik kazanması büyük imkanlarla eş ölçüdeki tehdit edici unsurları beraberinde getiriyor.

Hareketin umuma yayılmış şöhreti de “tipik futbol fanatiğine” rağbet göstermeyenler için de mıknatıs görevi görüyor.

Çarşı’nın bazı üyeleri, multi-milyonluk transferler ve anlık başarıların arandığı bir çağda, 80’lerdeki kolektif ideolojinin artık gençler arasında yankı bulmamasına üzülüyorlar.

Televizyonda yayınlanan maçların, internetin ve Avrupa’ya uçuşların ucuzlamasının bu güruha daha çok insanı getirmesi de yadsınamaz.

Taraftar olmanın ne anlama geldiğini ve bütününde İngiliz futboluna tamamen yabancı bir kavram olan takımını ölesiye sevmenin vizyonu için mücadele ediyorlar.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Hürriyet Skandalı








Gazeteden yeni bir skandal daha...(üstteki bilet turkfutbolu.net'ten)

18 Kasım 2009 Çarşamba

Radyocu





Dün, SkyTürk'te başlayan bir program. Video yaklaşık 2 saattir...

14 Kasım 2009 Cumartesi

Biri Yer Biri Bakar


1985 Türkiye Kupası Fatih Terim'in yarattığı farkla GS'ye gider...
Related Posts with Thumbnails