6 Eylül 2009 Pazar
Arda Turan’dır?
Bir önceki gönderide Galatasaray’ın 7 ay önceki bildirisini eklemiştim ve lig (tivi) fikstürünün bize lütfu olarak gönderilen erken derbi sonrasında iki kulüp başkanından bu tarz açıklama beklemekteydim ve üzerinden 24 saat geçmeden Galatasaray başkanı Adnan Polat’ın aynı açıklamayı yinelemesine atıf yapan bir başlıktır bu ve de çok yere çekilebilir. Arda Galatasaray’dır mantığını öne koyup sonrasında(öncesinde) Galatasaray Türkiye’dir üst kümesini koyduğunuzda ben de Türkiye evrensel kümesi ile çekirdek kümeyi baz alıp ve de pasaportunun kendine zorluk çıkarmasını öne süren “aşırı” milliyetçi Arda yüzünden Arda Turan’dır? ı kullanıyorum...
Arda Türkiye’dir lafı ne kadar gerçekçidir bir inceleyelim:
An 1…
Türkiye Kazım Kazım yüzünden veya Arda sebebiyle sola yığınak yapmıştır. 1. gol öncesine gidelim.
Taç atışı akabinde orta sahadan derin bir top ve Tuncay’ın attığı bir gol…
Tuncay’ın vuruşunu bir kenara bıraktığımızda orada Arda’nın topa değmeyerek ne kadar mühim bir iş yaptığını es geçemeyiz. Aslında ofsayt kuralına, basit bir taktikle nasıl büyük bir oyuk açtığını herkes şahit olmuştur. (Bu taktik kelimesini Ömer Üründül’ün garip söylemi “taktik stratejisi” gibi bükük bir anlamda kullanmıyorum. Hala ikisinin arasındaki farkı çözemediyse kendisine Eflatun okumasını tavsiye ediyorum.) Maçta iki kez benzer taktik uygulanınca düşüncenin kaynağını iki şekilde yorumlayabiliriz ya Fatih Terim maçtan evvelki taktik antrenmanında(yapıldıysa) bu yasal hile üzerine eğildi(benim oyum bu yöndedir) ya da Arda Turan reklamda attığı “no look” pas gibi o “an”da hayalet kalıp topun içinden geçmesini sağlayarak bize bir gol kazandırmış oldu. Birinci veya ikinci seçenekten hangisi aklınıza yattıysa burada sadece bir futbolcunun muhteşem kafasından bahsedebiliriz…
An 2…
Sağ tarafta defalarca yitirilen bir atak sonrası etçil Estonya savunmasını yararak çektiği bir şutla kaleciden aynaca yansıyan top ve Sercan’ın golü atmadan sevinmeye başlaması. Bunu Arda’dan başka kim yapabilir?
An 3…
1 yıl evvel Arsene Wenger’in açıklamasına çok şaşırmıştım. “Siz bilmiyorsunuz ama Thierry Henry dünyanın en iyi kafacı adamlarındandır”. Bu şaşkınlığın membası attığı gol çeşitlerinden ileri geliyordu. Yakın zamanda Uğur ağabeyin yazısında da değindiği gibi bu sene asistleriyle ünlenmiş Arda bu hakkından “o kornerde” feragat edip arka direğe yerleşiyor ve (tam kafa topu saymasam da) kalecinin muazzam(en sonunda ben de kullandım bu kelimeyi) hatasıyla topu kafasıyla gole çeviriyor.
Bunun dışında sayılabilecek onlarca güzel şey de yapıyor bu adam ve soru da burada aklımıza düşüyor “Arda gerçekten Türkiye midir?”
Cevabı uzaklarda aramayın
Herkes işini Ardaca yapsa bu memleket böyle çarpık olur mu?
Velhasıl Arda Türkiye değildir...
Gelelim maçın diğer detaylarına…
* Estonya’nın ilk golünde Gökhan Zan’ın ofsayt kuralına yeni bir yorum getirerek paralelindeki toptan kaçıp rakibi ofsayta düşürme anlayışı günün ikinci en büyük yanlışıdır.
(Rakip nerdeyse dip çizgide ne ofsaytı Gökhan)
* Günün en feci yanlışı Volkan Demirel’in lakayıt vuruşundan sonra olgunlaşmış rakip golüne güfte olmasa da beste vermesidir…
* Maçın başında tarladan farksız olan sahanın gittikçe düzelmesini sahada basmadık yer bırakmayan predator Estonyalılara borçluyuz.
* Emre dışındaki Fenerbahçeliler niye bu kadar kötü oynadı anlam veremiyorum. Daum’un şeker yasağı mı etkiliyor. Malumunuz vücudumuzun en önemli parçasının en önemli yakıtı glikoz… ( “don’t take offence” diyorum Fenerlilere ama sahadakiler ne ofansta varlar ne de defansta)
* 23 Haziran’da Terim timinin şablonunu eklemiştim bloga. O zaman İsmail Köybaşı Antep’te Nihat Kahveci Villarreal’de İbrahim Kaş ise Getafe’de oyuncuydular. Bu transferlerin gerçekleşmediğini bir düşünün. Sitem hem Fatih Terim’e gider hem de Yıldırım Demirören’e. Her ne kadar Yıldırım Demirören “işini yapıp” 3 milli adamı Beşiktaş’a transfer etse de Fatih Terim’in sadece bu konudaki samimiyetine inanmıyorum.
Bu düşüncelere saplanmamın nedenlerinden biri oyuncularını basın önünde eleştirmemeyi prensip sayan Terim’in taçtan gol yiyen Hakan Arıkan’ı herkesin önüne atmasıdır. Beşiktaşlıların söylemek istedikleri şu “Manu ikizlerinin aynı pozisyonda oynadığını varsayalım, biri Beşiktaş’ta diğeri Galatasaray’da oynasın. Fatih Terim’in tercihi Galatasaray olacaktır) Derdimiz budur.
*Dakika 78 itibarıyla takımda 29 yaşın üstünde kimse yoktu…
*Resim Arda'nın 14 numarasıdır. Bu numarının yazı karakteri bana şeytan çatalını anımsattı ben de tamamladım...
*Devasa Atv reklamlarına değdirerek bitirelim yazıyı
Çarşamba günü kim ELVEDA diyecek RUMELİ mi ADANALI mı?
Etiketler:
yazılar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder