
| 2008 - 2009 | 2007 - 2008 | 2006 - 2007 |
2005 - 2006 | 2004 - 2005 | 2003 - 2004 | 2002 - 2003 |
2001 - 2002 | 2000 - 2001 | 1999 - 2000 | 1998 - 1999 |
1997 - 1998 | 1996 - 1997 | 1995 - 1996 | 1994 - 1995 |
1993 - 1994 | 1992 - 1993 | 1991 - 1992 | 1990 - 1991 |
1989 - 1990 | 1988 - 1989 | 1987 - 1988 | 1986 - 1987 |
1985 - 1986 | 1984 - 1985 | 1983 - 1984 | 1982 - 1983 |
1981 - 1982 | 1980 - 1981 | 1979 - 1980 | 1978 - 1979 |
1977 - 1978 | 1976 - 1977 | 1975 - 1976 | 1974 - 1975 |
1973 - 1974 | 1972 - 1973 | 1971 - 1972 | 1970 - 1971 |
1969 - 1970 | 1968 - 1969 | 1967 - 196 | 1966 - 1967 |
1965 - 1966 | 1964 - 1965 | 1963 - 1964 | 1962 - 1963 |
1961 - 1962 | 1960 - 1961 | 1959 - 1960 | 1959 |
TFF bu adresteki bilgilerle bazı şeyleri kısmen kabul ettiğini gösteriyor. Tahkim Kurulu kararına rağmen oynanmış lig sayısı verilen yıldız sayısından iki eksiktir diye not da düşmeyi ihmal etmemişler. (Ayrıca bu adreste de Zaman gazetesi de neyin peşinde! bir bakınız)
Tahkim Kurulu’nun -kararlarının niteliğinde- şu ibare göze çarpmaktadır.
Tahkim Kurulu kararları kesin olup, idari veya yargısal mercilerin onayına tabi olmadığı gibi, bu kararlara karşı idari veya yargısal mercilere başvurulamaz. Bu husus, Anayasa Mahkemesinin, Danıştay’ın ve Yargıtay’ın çeşitli kararları ile de ortaya konulmuştur. Ancak Kurul nezdinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabilir.
Tahkim kurulu Kararları, TFF tarafından derhal uygulanır (Talimat md. 16)
Tüm bunlara rağmen olaylara olabildiğince tarafsız yaklaşalım:
Beşiktaş 1956-1957 ve 1957-1958 sezonlarında Türkiye Federasyon Kupası adıyla düzenlenen müsabakada İstanbul dışındaki takımlarla da karşılaşıp 2 şampiyonluk kazanmıştır ve Kupa 1’e gitmeye hak kazanmıştır. Demek oluyor ki ulusal çapta en büyük anlam zamanında bu kupaya yüklenmiş. Kupa statüsü de Şampiyonlar Ligi veya Europa ligine benzemektedir. Eleme-Gruplar-Eleme(2.)
Aklınızdan şöyle bir şey geçirebilirsiniz. “O zaman Fuar Şehirleri Kupası daha başlamamıştı; onun için Federasyon Kupası şampiyonunu Kupa 1’e gönderdiler” ama burada asıl mesele Tahkim Kurulu kararına göre ülkeyi Kupa 1’de en üst organizasyonda şampiyon olarak temsil etmek size otomatikman yıldıza bir dilim kazandırıyor. Böyle bir sebebi göz önüne alırsak da Galatasaray’ın 1956-1957 döneminde Kupa 1’de yer almasının kendine yıldız diliminde avantaj sağlanmamasıyla olay yeni bir boyut kazanıyor.
Bunu da çürütelim. O zaman bölgesel ligler oynanıyordu ve Galatasaray’ın nasıl gittiğiyle alakadar elimde tersi bir veri olmadığı için rahatlıkla söyleyebiliyorum ki Galatasaray, İstanbul Profesyonel Ligi şampiyonu olarak Kupa 1 vizesi almıştır. Diyebilirsiniz ki diğer ligler profesyonel değildir ama o yıllarda Ankara ve İzmir Ligi de profesyoneldi. UEFA’nın Galatasaray’a davetiye vermediğini ya da TFF’nin kura çekimiyle sarı-kırmızılı ekibi Kupa 1’e göndermediğini varsayarsak o yıllarda en önemli organizasyon İstanbul Ligi olarak görülmektedir.
İstanbul Ligi en önemli organizasyon olarak kabul ediliyorsa neden 1956-1957 yılında şampiyonluk yaşamış Fenerbahçe değil de Federasyon Kupası kazanmış Beşiktaş Kupa 1’e gitmeye hak kazandı.
Benim aklıma şöyle bir şey geliyor:
Kupa 1 maceramıza ilk olarak Galatasaray bir şekilde gönderilmiştir ve diğer bölge liglerinin itirazıyla da ertesi sene, Federasyon Kupası organize edilmiştir.
İki şampiyonluğa karşı çıkılıyorsa benzeri bir formatta düzenlenmiş 1959 Milli Lig’i sonuçları da “yıldız hesabına” dahil edilemez. [Federasyon Kupası düzenlendiği süreçte bölgesel ligler devam ettiği için Beşiktaş’ın şampiyonlukları göz ardı edilmelidir diyenler olacaktır ama 1959 Milli Lig’e katılmak için bölgesel ligde derece yapmak zorundaydınız bu yüzden 1959 yılındaki bu ligin Federasyon Kupası formatından (bir şeye bağımlı olduğu için) farkı yoktur ayrıca Milli Lig düzenlendiği için kupanın kaldırıldığını da hatırlatalım]
Şu soruları da soralım:
a- Federasyon, Tahkim kararını neden uygulamıyor?
b- Galatasaray Kupa 1’e hangi gerekçeyle gönderildi?(geçmişi sorgulama)
c- Eğer ki Galatasaray’ın gönderilmesi hak edilmiş bir biçimdeyse Galatasaray’ın şampiyonluk sayısı Beşiktaş lehine alınan Tahkim kararıyla 18 olmuyor mu?
Belgesi olan varsa sevinirim a b ve c için?
3 yorum:
Kulüplerin kuruluş tarihlerinden itibaren aldıkları tüm şampiyonluklar hesaba katılmalı. Bunu bilir bunu söylerim.
Yazında haklı gözüküyorsun ama Beşiktaş'ın o iki şampiyonluğu yazdırması ne kadar saçma olduysa bu da o kadar saçma olacaktır..
Ben de şampiyonlukların kuruluştan itibaren alınmasını isterim lakin o zaman Göztepe'nin, Gençlerbirliği'nin ve de diğer takımların şampiyonlukları ortaya çıkıyor. Kulüpler o zaman kendi aralarında maç yapmadıklarından farklı şampiyonluklar ortaya çıkmaktadır. Geçen hafta sonu, Habertürk'teki tarihle ilgili bir programda Osmanlı'nın her yöreye göre ayrı birimler kullandığı söyleniyordu. Örnek olarak(tam hatırlamıyorum) Ankara metresi, İstanbul metresinden 3 adım fazla gibi bir şey denmişti. Bu durum da ona benzemektedir.
Ben de o iki şampiyonluğun Beşiktaş tarafından kabul ettirilmesini içime sindirememiştim ama Tahkim Kurulu'nda güvenilir hukukçular olduğunu varsayarsak hangi kriterle Beşiktaş'a o iki yıldız dilimini verdiler?
Eğer ki Avrupa'da temsil kriteriyse Galatasaray da başvurarak bu hakkı elde edebilir mi?
Bana sorarsan gerçek anlamda 49 sezona sahibiz.
1959 yılında yazıda belirttiğim nedenlerden ve 1962-1963 sezonunda takımların başlarda gruplara ayrılarak oynaması nedeniyle ikisi de tam anlamıyla lig değildir diyebiliriz.(NBA'de bile en azından her takım bir kez rakibiyle içeride ve dışarıda oynuyor)
Lig her takımın her takımla oynadığı (en azından bir kez ama iki tercihtir) organizasyondur. Daha sonra play-off olur veya olmaz.
Geçmişe ait Tahkim Kurulu kararlarına erişemiyoruz en eski kayıt 2007'den başlıyor ve tıkanıp kalıyoruz.
Aslında yukardakilerin ve yazıyı geri plana itsek bile Galatasaray'ın Kupa 1'e 56-57'de hangi gerekçeyle gittiğini çok merak ediyorum...
http://www.twitpic.com/sknn9 Buyrun...
Yorum Gönder