28 Ağustos 2011 Pazar

Play-Off Üstü Erke Dönergeci ya da Zikzak Trambolin Sistemi

Play-off’u son on seneye uyguladım ve sonuçlarının Galatasaraylıları çıldırtacağına eminim. Play-off’un da erke dönergecinin de ne işe yaradığı hakkında bilgim yok ancak ikisinin de hiçbir halta yaramadığına inanıyorumve bu sistem uygulandığı andan itibaren sadece üst klasmanda bile katastrofa yol açacağından şüphem yok. Yazının devamında ise şikenin önlenmesi için yıllardır savunduğum “zikzak trambolin” sistemimi önereceğim. :) İsmini boş ver. İçeriğine bak. Millete özenip uyduralım dedik. Son 10 sene dediğime bakmayın bu sene mahkemeye taşındığı için almadım. 2000-2001 sezonundan itibaren başlatacağız ve ilk sezonu detaylandırıp geriye kalan dokuz sezonda sadece tabloları yükleyeceğim. 

 2000-2001 Normal sezondan Fenerbahçe 38, Galatasaray 36.5, Gaziantepspor 34 ve Beşiktaş 32 puanı dörtlü gruplara taşımıştır. Şimdi dörtlü grupları puanları nasıl dağıttım sorusu belirlenebilir? Aslında dört takımın sezon içinde birbirleriyle oynadığı maçların sonucunda oluşan puan tablosunu play-off aşaması gibi aldım. Bu sisteme geçildiğinde takımların motivasyonunun farklı olacağını ben de biliyorum ama şu da var ya herkes aynı seviyede motivasyonunu ve hazırlığını arttırırsa sezon içinde birbirleriyle oynadıkları maçlarda benzer skorları alsalar. Dörtlü gruplarda ise Fenerbahçe 10 puanla lider olur ve toplam puanda yine şampiyon olur. Diğer takımların da yerleri değişmez ve mutluca kerevete çıkarız.

2001-2002 Hiçbir değişim yok 

 2002-2003 Hiçbir değişim yok 

 2003-2004 Hiçbir değişim yok.

 2004-2005 Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’nden oluyor. Galatasaray play-off meyvesini afiyetle midesine indiriyor. 

 2005-2006 O mideye Fenerbahçe eli değiyor ve şampiyonluğu söküyor. 

 2006-2007 Trabzonspor hiçbir yere gidemezken bu sene olduğu gibi Şampiyonlar Ligi bileti kazanıyor. Beşiktaş ise rütbe düşüyor. 

 2007-2008 Galatasaray son şampiyonluğunu hala Lucescu ile almış oluyor. Fenerbahçe Galatasaray’ı play-off esnasında alt ediyor. 

 2008-2009 Beşiktaş da son şampiyonluğunu Lucescu ile almış oluyor. Fenerbahçe dipten gelip şampiyon oluyor. Muhtemelen Bülent Uygun 3 - 5 - 7 - 10 sayı örüntüsünde kalıyor. 

 2009-2010 Bursaspor manidar bir şekilde 1.5 puan fark atıyor. Değişen bir şey yok…. Şimdi üzülen Fenerbahçeliler bu sistem ile 3 ekstra şampiyonluk kazanıyor. 4. yıldızı takıyorlar. Mircea Lucescu hala Avrupa yakasında yerel bir kahraman olarak anılıyor…. 

 Gelelim “Zikzak Trambolin” sistemine. Aşağıdaki resmi beyninize oturtun



 Şimdi 2008-2009 sezonunu ele alacağız. İkinci sütunda kulüplere aktarılan paraların olduğunu varsayalım.


 Buna göre Denizlispor küme düşmek isterse 6 milyon daha fazla para kazanacak. Küme düşmek istemez! ise daha iyi oynayacak böylelikle en azından Ankaragücü’nün yerine gelir ve de 1 milyon fazladan kazanır. Tabloya baktığınızda gözünüze ilk çarpan şey ise 6, 7, 8, ve 9. sıradaki takımların gelirlerinin düşük olmasıdır. Mesela son 4 haftaya girilirken motivasyon kaybı nedeniyle dengesiz skorların 6,7, 8, 9 no’lu takımların maçlarında alındığı gizli saklı değil bu yüzden (örnek veriyorum suçlama yok) Kayserispor ligi 7. değil de 5. bitirirse kasasına 8 milyon fazladan para gelebilir. Ya da daha fazla para kazanmak isterse altlara doğru gelebilir ve ligde kalma heyecanı yaşatır taraftarına. Bu sistemde bir basamak başarılı olmak değil iki basamak başarılı olmak esas ya da her türlü riski alıp biye-biye dedirtebilirsin. İsmine takılmayın. Yazı başlıklarında uç noktalar denediğim gizli değil bu da onlardan biri. Play-off mu içine siner zikzak trambolin mi? Karar senin… 

Önce dalga geçin doyasıya :) sonra bu ne diyor diye bir düşünün sonra da hata bulursanız yorum kısmına gönderin.


19 Ağustos 2011 Cuma

70 Yapar

Azap maçından hoş bir saflık çıkacağını bilemezdim. Maça 19 numara ile başlayan Walters, Thun savunmasından Schindelholz'un dirsek darbesiyle sakatlanır. Başı sarılır. O sırada kamera başka tarafa yönelir. Maça başlanır. İleri uçta Jones'un çıkmasından sonra tek başına cebbeleşen forvetin arkasında 51 numarayı görünce maçı yayınlayan tv'ye H.U. çekilir. Akla 2 dakika sonra "Ulan yedeklerde 51 yoktu ki" çarpar. Maç devam eder 5 dakika sonra Walter hala sahadadır. TV'den özür dilenir. Ancak yeni formasının arkasında kanlı formasındaki gibi herhangi isim yazmaz ve koskoca bir 51 numara gözükür. Maçın son dakikasında Thun kalecisi Da Costa atılır. Baş rolde Walters vardır. Thun'un değişiklik  hakkı kalmadığı için kaleye sol açığı Stephan Andrist geçer ve ilk pozisyonda Walters sol açıkla karşı karşıya kaldığı pozisyonda Andrist'e takılır. Zaman geçer Walters zaman geçirmeye çalışır ve kendisine sarı kart gösterilir. Tv kanalı 19 numaralı oyuncuyu 51 numara diye yazar. Özür geri alınır. Hakem ne yazmış o merak edilir.  





18 Ağustos 2011 Perşembe

Nejat Biyediç

Daha iyisini yapmak isterdim lakin elimden bu kadarı geliyor. Sedat Balkanlı, Mususi, sen...Umalım ki takımı hiç toplayamayın...

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Leonardo Neoren Franco’nun Yarattığı Devasa Para Trafiği



Leo Franco’nun yarattığı para trafiği ilgi çekici boyuta ulaştı 2011 yılında. Olayların gerçekleşmesi için 34 sene evvel haddinden fazla ilgi görmüş bir kalecinin doğması gerekiyordu ve performansını stabil halde tutamaması sonucu ekonomi ateşini Avrolarla harladı. Toplama yaptığımızda tarihin en pahalı kalecisine ne kadar yaklaştığına bakalım. Doğal olarak performansının yerlerde sürünmesinden dolayı takımın gişe vb gelirlerinden mahrum kalmasını hesaplamadım, hesaplayamam da lakin bonservis ücretleri üzerinden gideceğim.

2 yıl evvel Madrid’den ayrıldığında Madrid’in kırmızı tarafı kara kara mı düşündü? Cevabı verirken kafamın geriye ne kadar esnediğini görmeni ve beni aşağılamanı isterdim Erkan Yolaç. David de Gea Casillas’ın ilk yıllarından bile daha iyi oynayarak Ferguson’a van der Sar’ın ömrünü kaplan otu ile uzatmasının ardından nefes gibi geldi. Leo Franco’nun buradan yarattığı pazar 20 milyon Avro.

Galatasaray’a gelir. Taffarel görmüş takım beğenmez kendisini ve Selçuk’un Kadıköy’den attığı golle bileti kesilir. Neyse ki Zapata’ya bonservis ödenmez 2011’de ama kendisi de zaten istenmediği yerde durmaz ve Fernando Muslera ile anlaşılır. Muslera için 6.75 milyon Avro ödenir Wanderers Montevideo'ya. Daha kesinleşmese de bonusu maalesef Lorik Cana’dır. Biz bunu da hesaba katarsak 11.75 milyon Avro elde ediyoruz.

Ve son olarak  halen formasını giydiği Real Zaragoza 8.6 milyon harcayarak Tabzonspor’un elemedeki rakibi Benfica’dan Roberto Jimenez’i transfer ediyor.

Sonuç 40.35 milyon Franco; hepsinin üzerinde de onun resmi var...


2.8.11'e dek 15 Milyon Avro ve Üzerinde Kar Eden Takımlar

Ülke futbolu üretim konusunda sınıfta kaldığından başlığın tınısı beynimizde imge oluşturmuyor. Kalitatif bakışı kantitatif araştırmalara yeğ tuttuğumuz için bilançonun pasif kısmında kağıt dibine kadar kalemi oynatabiliyoruz. Aktifler kısmında ise “hayırlı” bir evlat bulursak veya şans eseri kulübün kapısını bir futbolcu çalarsa ancak o zaman mürekkep lekesi bırakabiliyor. Oyunculardan, oyuncu ajanlarından, yetersiz oyuncu izcilerinden ve en önemlisi yönetim kademesinden yuvarlanan sorunlar gümrük kapılarına yığılarak geçip gitmenizi engelliyor.
Yönetim kademesinde ise teknik adamalar ve başkan faktörleri ön plana çıkıyor. Teknik direktör şampiyonluğa kestirme yollar ararken çoğu bir taksiciden farksız olabiliyor. Burada ise tersine bir intikam söz konusu oluyor genelde. Yerli teknik adamlar abartılı rakamlarla oyuncu istemezken onun sıcacık bıraktığı koltuğa yabancı bir teknik adam oturduğunda sizi kısa yollarla bir yere gitmek maksadıyla kandırıp arka koltuktaki yerli yöneticilerimizden haksız kazanç elde edebiliyor. 2 Ağustos 2011'e kadar 15 milyon Avro ve üzeri kar eden takımlar da bize hayali bir kahraman gibi geliyor...


Udinese 52.8 milyon Avro
Alexis Sanchez için Barcelona’dan 26, Göhan İnler için Napoli’den 17.5, Christian Zapata için Villarreal’den 7.5 ve Simone Pepe için Juventus’tan 7.5 milyon Avro kazandılar. Diğer futbolculardan ise bunlara oranla daha ufak meblağlar kazanarak kafamıza bir şeyleri sokmaya çabalıyorlar.

Genoa 17.5 milyon Avro
Satışlarından elde ettikleri gelirlerinin yüzde 60’ı Milan’dan gelirken alışlarda da 8 milyon Avro’yu Milan’a postalamışlar. Domenico Criscito’yu Zenit’e 11 milyona satarak en pahalı kalemleri olmuştur.

Schalke 04 19.4 milyon Avro
Karının yüzde 90’ını über kaleci Manuel Neuer’i Bayern’e postalayarak kazandı. Bayen 22 verse de Kahn’dan sonra içine düştükleri kuyudan kendilerini çıkarabilecek tek ismi transfer etti. Bu transfer domestik sayıldığı için sadece kulübe faydası olmaktadır. Ülkeye ekstradan para girmemiştir.

Aston Villa 26.5 milyon Avro
Ashley Young’ı Manchester United’a 18’den Liverpool’a ise Stewart Downing’i 22’ye bırakan kulüp bir çok oyuncusunun da ayrılmasıyla da şimdilik maaşlarda b ir azaltmaya gitti. Charles N’Zogbia ve Shay Given’ı transfer etmelerine rağmen Premier League’de bu alandaki en yakın rakibi Blackburn Rovers’a 7 milyonluk bir fark attı…

Blackburn Rovers 19.7 milyon Avro
Blackburn’de iç piyasaya çalışan ve elleriyle büyüttüğü Phil Jones’u Manchester United’a 19.3 milyon avrodan sundu. Frank Fielding’i de listeye eklediğimizde Schalke’yi geçtiler.

ASSE 21.7 milyon Avro
Fransız kulüpleri bu sene iç pazara ve de onun özelinde PSG’ye çalıştı. ASSE de Blaise Matuidi’yi PSG’ye 10, Dimtri Payet’i Lille’e 10, Emmanuel Riviere’yi Toulouse’a 6’dan bırakırken ihracatta Kevin Mirallas’ın Olympiakos’a transferinden 2.5 milyon Avro kazanmıştır.

Atletico Madirid 57.0 milyon Avro
La Liga’da ise bu yılın ustası kendileri ve bu ustalıklarını Galatasaray’ın forvet ihtiyacıyla rahatlıkla da arttırabilirler. David de Gea ve Kun Agüero’yu palazlandırıp Britanya listelerini alt üst ettiler. Bu işlem hacmine 11 milyon harcamalarına rağmen ulaştılar.

Getafe 15.4 milyon Avro
Real Madrid, Malaga ve Valencia’nın eksilerde gezdiği bir ligin kar sıralamasında ikinci sırada yer alıyorlar. Boateng 4.9’a Dnipro’ya, Manu del Moral 4.5’a Sevilla’ya, Juan Ablin 3’a Espanyol’a ve Dani Parejo 6 milyon Avro’ya Valencia’ya transfer oldular.

Villarreal 15.0 milyon Avro
İç piyasada Malaga’nın agresif davranmasından fayda sağlayan takımların başında geliyor. Santi Cazorla tam 21 milyon Avro’ya artık Malagalı, Santi iyi oyuncular arasında yer alsa da 2 ve 1 rakamını bulmak sadece şans oyunlarıyla ilişkilendirilebilir. Bunun dışında geçen sezon ortasında Bursaspor’a gelen Jozy Altidore deprem korkusuyla* Hollanda’ya transfer olmuştur.


Kaynak olarak transfermarkt.de adresindeki veriler kullanılmıştır. Hala oyuncuların ücretlerinin garip şekilde belirlenmesine karşı olsam da gerçek bilgilerin de toparlandığı bir site olduğunu inkar etmek aptallık olur. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi transfermarkt.de (bana bunu yazdırdılar ya helal olsun kendilerine)

*Berbat oynadı deprem bahane...
Related Posts with Thumbnails