20 Aralık 2010 Pazartesi

Bana Hilbert sağ bek dedirtemezsiniz!


Trabzonspor ile şampiyonluğu paylaşamaz dediğim Beşiktaş daha ilk devrenin terminasyonuyla kararsız atoma dönüşerek puan saçmasına bir de pazara süreceği yeni futbolcuları ekleyiverdi. 17 maçını izleyebildiğimiz kadarıyla tetkik etmeye kalkışsak da elimizdeki hücumcuların dip yapması Schuster’e zaten tek kelime etmeye imkan vermiyor. Tayfur Havutçu’yu da yanında görmeye başladığımdan beri pek sıkıntım da kalmadı kendisiyle. Oynattığı futbola inananlardanım neticesinde 14 puan fark atılmış bir camianın bu denli pasifik olması başka bir şekilde açıklanamaz.
5 ayın sonuçlarına baktığımızda bir dönemin Galatasaray’ını hatırlatan bir eğilim görüyoruz. Avrupa’daki grafik galibiyet istikametinde stabil, dahili maçlarda zikzaklar…
Dörtlülerimizi yaktık da şoförü beklerken ceza yemeseydik, hareket ne zaman?


Rüştü Reçber: Çeşme Alaçatı’da rüzgârlar doyurucu…
Hakan Arıkan: Kuruçeşme’de su bidonları seni bekliyor…
Cenk Gönen: M.S.(Mrmiç’ten sonra)…
Roberto Hilbert: Bana Hilbert sağ bek dedirtemezsiniz!
İbrahim Toraman: Sivok ritmini bulana kadar…
Matteo Ferrari: Önce Tello, sonra Othello…
İbrahim Üzülmez: Il capitano
Ersan Adem Gülüm: Ana mal…
Zapo: Çek mi Slovak mı belli değil…
Erhan Güven: Güven Kurtul
İsmail Köybaşı: Haşin sol bek, Casper Türkiye
Guti: Ayhan’dan yan pas dersleri alması gerekli
Rodrigo Tabata: Şimdi sen gittin ya herkes sana benzeyecek…
Q7: Kriptoniti sıfır desibel
Ernst: Mavi Ay
Necip Uysal: Unutulma
Ali Kuçik: Hızına güvenme
Bobo: Hakiki Abdurrahman Çelebi
The others: Nicole Kidman

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails