Victor Bannikov futbola sadece kaleci olarak iz bırakmadı. Aynı zamanda mükemmel bir organizasyon becerisine sahip biriydi. Bu hizmetleri sonucunda UEFA tarafından kendisine Ruby Order layık görüldü.
KARİYERİNİN BAŞLARI
Savaşta babasını kaybetmişti, 8 yaşındayken ayakkabı fabrikasında çalışmaya koyuldu. Bu sayede annesine yardım edebilecekti. Ortalık sakinleştiğinde savaş sırasında ayrılmak zorunda kaldıkları Zhitomir'e geri döndüler. Victor gece okuluna devam ediyordu ve aynı zamanda çeşitli sporlarla da uğraşmaya başlamıştı. Sporun neredeyse bütün alanlarında başarılıydı. Basketbol, voleybol hatta yüksek atlamada bile başarıları bulunuyordu. Şans eseri, bu becerikliliği kendine futbolda iyi bir yer kazandıracaktı.
Günümüz kalecileri kendilerini çok erken gösterebiliyorlar. Victor ise bu şansı tam yirmi yaşında bir ikinci lig maçında ilk maçına çıkarak elde etmişti. (Bu kadar yetenekli bir oyuncunun neler yapabileceğini bir düşünün. Özellikle de son günlerde sıkça konuşulan Usain Bolt- Manchester United korelasyonunu aklınıza getirin.) Bu geç başlangıcın ardından tam iki yıl sonra Kiev'e yani kısaca Dinamo ile antrenmanlara başlayacaktı. Bin dokuz yüz altmış bir sonbaharında Desna'dan Dinamo Kiev'e transfer oldu. Bu transferde etken Vyacheslav Solovyov'un davetiydi. Böylelikle Kiev tarihindeki ilk şampiyonluğa ulaşmak için kale için alternatiflerini Victor’la daha da arttırıyordu. İsveç'in Hammarby takımıyla oynanan dostluk maçında 45 dakika oynadı ve kalesinde güven veren bir portre çizdi. Böylelikle mavi beyaz efsanenin dördüncü bir direği olacaktı! Kulübün elinde birçok yetenekli kaleci olmasına rağmen sadece Victor efsanevi kaleci Oleg Makarov'un varisi olarak gözüküyordu. 1963'te Makarov futbolu bıraktı. Kaleye Victor geçti ve bin dokuz altmış üçte Sovyet kupasını aldılar. Ogonek dergisi tarafından SSCB'nin en iyi kalecisi seçildi. Bannikov için bir sonraki adım milli takımla başarı kazanmaktı.. Bu turnuvada oynama fırsatı bulamadı nedeni ise kısaca "Yashin". Turnuvada Kavazashvili ve Yashin’e alternatif olacaktı. Bin dokuz yüz altmış altı Dünya Kupası'nda Portekiz’e 2-1 yenilip dördüncülükte kaldılar.
Daha sonra sakatlık geçirip ulusal şampiyonadan da uzak kaldı. Ama sonraki iki sene kaleyi Eugene Rudakova ile değişmeli olarak korudu. Tam bu periyotta Victor ulaşılması güç bir başarı elde etti. Üst üste on iki maç, 1122 dakika, kalesinde gole rastlamadı. Bu başarı Sovyet şampiyonasında bir rekora tekabül ediyordu. Bannikov'a kısaca uçan kaleci diyorlardı. Bunda gençliğinde yaptığı sporların faydası yadsınamazdı. Yüksek atlamada yüz doksan beş santimi geçmişti. Rakipleri altı pas çizgisine geldiğinde topa çoktan uzanmış oluyordu.
KIEV'DEN AYRILIŞ
Dinamo'dan ayrılışa gafil avlandı tanımı uygun düşer. Sonbaharda kolunu kırar; yazık ki sahalardan 5 ila 6 ay uzak kalacaktır ama antrenör beklemek istememektedir. Böylece takımdan ayrılması sürecine girilmiş olur. Tam o sırada efsanesinin ilk basamağı olan Dnipro'da antrenörlük yapan Valery Lobanovsky'den teklif alır ama Victor Torpedo Moskova'ya gider. Burada takım arkadaşları ve yöneticiler arasındaki güvenilirliliği çok üst seviyelere ulaşır. Kariyerini ise bu kulüpte sonlandırmaya karar verir. Kulüple bir kez daha ulusal kupaya uzanır ve futbol hayatının sonlarında yine ilgi odağı olmayı başarır. 1973 yılında otuz beş yaşındayken futbolu bıraktı ve kalması için gereken tüm baskılar yapılmasına rağmen ailesiyle birlikte Kiev'e geri döndü. Bundan bir iki yıl sonra doğduğu kentin takımı olan Spartak Zhitomir'i çalıştırdı.
Daha sonra ise bütün enerjisini futbolun yönetimine harcardı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Ukrayna Futbol Federasyonu'nun kurulması için çaba sarf etti ve federasyonun ilk başkanlığını beş yıl boyunca üstlendi. İki bin yılında hastalığının son zamanlarında UEFA tarafından yaptığı iyiliklerden ötürü kendisine Ruby Order "yakut şeref rütbesi" takdim edildi. Yirmi beş Nisan 2001'de hayata gözlerini yumdu.
Not: Adına düzenlenen gençler futbol turnuvasında 2007 yılında Türk Milli Takımı şampiyon olmuştur. Milli takım final maçında Ukrayna'yı Batuhan Karadeniz'in golleriyle 2-0 yenmiştir. Bu seneki şampiyona ise dün başlamıştır.
KARİYERİNİN BAŞLARI
Savaşta babasını kaybetmişti, 8 yaşındayken ayakkabı fabrikasında çalışmaya koyuldu. Bu sayede annesine yardım edebilecekti. Ortalık sakinleştiğinde savaş sırasında ayrılmak zorunda kaldıkları Zhitomir'e geri döndüler. Victor gece okuluna devam ediyordu ve aynı zamanda çeşitli sporlarla da uğraşmaya başlamıştı. Sporun neredeyse bütün alanlarında başarılıydı. Basketbol, voleybol hatta yüksek atlamada bile başarıları bulunuyordu. Şans eseri, bu becerikliliği kendine futbolda iyi bir yer kazandıracaktı.
Günümüz kalecileri kendilerini çok erken gösterebiliyorlar. Victor ise bu şansı tam yirmi yaşında bir ikinci lig maçında ilk maçına çıkarak elde etmişti. (Bu kadar yetenekli bir oyuncunun neler yapabileceğini bir düşünün. Özellikle de son günlerde sıkça konuşulan Usain Bolt- Manchester United korelasyonunu aklınıza getirin.) Bu geç başlangıcın ardından tam iki yıl sonra Kiev'e yani kısaca Dinamo ile antrenmanlara başlayacaktı. Bin dokuz yüz altmış bir sonbaharında Desna'dan Dinamo Kiev'e transfer oldu. Bu transferde etken Vyacheslav Solovyov'un davetiydi. Böylelikle Kiev tarihindeki ilk şampiyonluğa ulaşmak için kale için alternatiflerini Victor’la daha da arttırıyordu. İsveç'in Hammarby takımıyla oynanan dostluk maçında 45 dakika oynadı ve kalesinde güven veren bir portre çizdi. Böylelikle mavi beyaz efsanenin dördüncü bir direği olacaktı! Kulübün elinde birçok yetenekli kaleci olmasına rağmen sadece Victor efsanevi kaleci Oleg Makarov'un varisi olarak gözüküyordu. 1963'te Makarov futbolu bıraktı. Kaleye Victor geçti ve bin dokuz altmış üçte Sovyet kupasını aldılar. Ogonek dergisi tarafından SSCB'nin en iyi kalecisi seçildi. Bannikov için bir sonraki adım milli takımla başarı kazanmaktı.. Bu turnuvada oynama fırsatı bulamadı nedeni ise kısaca "Yashin". Turnuvada Kavazashvili ve Yashin’e alternatif olacaktı. Bin dokuz yüz altmış altı Dünya Kupası'nda Portekiz’e 2-1 yenilip dördüncülükte kaldılar.
Daha sonra sakatlık geçirip ulusal şampiyonadan da uzak kaldı. Ama sonraki iki sene kaleyi Eugene Rudakova ile değişmeli olarak korudu. Tam bu periyotta Victor ulaşılması güç bir başarı elde etti. Üst üste on iki maç, 1122 dakika, kalesinde gole rastlamadı. Bu başarı Sovyet şampiyonasında bir rekora tekabül ediyordu. Bannikov'a kısaca uçan kaleci diyorlardı. Bunda gençliğinde yaptığı sporların faydası yadsınamazdı. Yüksek atlamada yüz doksan beş santimi geçmişti. Rakipleri altı pas çizgisine geldiğinde topa çoktan uzanmış oluyordu.
KIEV'DEN AYRILIŞ
Dinamo'dan ayrılışa gafil avlandı tanımı uygun düşer. Sonbaharda kolunu kırar; yazık ki sahalardan 5 ila 6 ay uzak kalacaktır ama antrenör beklemek istememektedir. Böylece takımdan ayrılması sürecine girilmiş olur. Tam o sırada efsanesinin ilk basamağı olan Dnipro'da antrenörlük yapan Valery Lobanovsky'den teklif alır ama Victor Torpedo Moskova'ya gider. Burada takım arkadaşları ve yöneticiler arasındaki güvenilirliliği çok üst seviyelere ulaşır. Kariyerini ise bu kulüpte sonlandırmaya karar verir. Kulüple bir kez daha ulusal kupaya uzanır ve futbol hayatının sonlarında yine ilgi odağı olmayı başarır. 1973 yılında otuz beş yaşındayken futbolu bıraktı ve kalması için gereken tüm baskılar yapılmasına rağmen ailesiyle birlikte Kiev'e geri döndü. Bundan bir iki yıl sonra doğduğu kentin takımı olan Spartak Zhitomir'i çalıştırdı.
Daha sonra ise bütün enerjisini futbolun yönetimine harcardı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Ukrayna Futbol Federasyonu'nun kurulması için çaba sarf etti ve federasyonun ilk başkanlığını beş yıl boyunca üstlendi. İki bin yılında hastalığının son zamanlarında UEFA tarafından yaptığı iyiliklerden ötürü kendisine Ruby Order "yakut şeref rütbesi" takdim edildi. Yirmi beş Nisan 2001'de hayata gözlerini yumdu.
Not: Adına düzenlenen gençler futbol turnuvasında 2007 yılında Türk Milli Takımı şampiyon olmuştur. Milli takım final maçında Ukrayna'yı Batuhan Karadeniz'in golleriyle 2-0 yenmiştir. Bu seneki şampiyona ise dün başlamıştır.
Lev Kom
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder