24 Temmuz 2010 Cumartesi

Seleçao Bu Adama Emanet Gibi Gibi

Muricy Ramalho 1973 yılında Sao Paulo ile Brezilya liginde oynamaya başladı. Burada çıktığı 177 maçta takımına 26 gol kazandırdı. Uzun saçlarıyla ve güzel futboluyla dikkat çeken Ramalho o dönemlerde Pele’nin halefi olarak gösterildi.
Futbola çocuk yaşta sevdalanan Muricy, 1965’te babasının arkadaşı Valdemar Carabina tarafından Sao Paulo kulübüne götürülür. 16 yaşında bir zamanlar milli takımı da çalıştırmış Oswaldo Brandao yönetiminde profesyonel takım antrenmanlarına çıkmaya başladı. Bundan tam 2 yıl sonra, Pontagrossense’deki birkaç aylık kiralama sürecini geçirmesinin ardından, Union Bandeirante ile oynanan hazırlık maçında, 22 Ağustos 1973’te ilk kez tri-color formasını giydi.
İlk resmi maçı ise 10 Kasım 1973’te Coritiba karşısında Brezilya Şampiyonası’ndaydı.
Akabinde fiziksel olarak da gelişmesine paralel olarak beyanatlarında kendine duyduğu güveni “Bu sene neler yaşanacak hepiniz göreceksiniz”, “75 model Muricy” cümleleriyle vurguluyordu. Sözlerinin doğruluğunu 1975 yılında, Sao Paulo ile eyalet şampiyonasını kazanarak teyit etti. Turnuvada 4 gol atmasına rağmen en iyi oyunculardan biri olarak gösteriliyordu.
Portuguesa ile oynanan bir maçta ilk kez oyundan atılıyordu. Maçın hakemi Dulcido Wanderley maçtan sonra yaptığı açıklamada Muricy’nin Dica’ya değmediğini ama rakibine doğru gelişindeki sertlikten dolayı kırmızı kart çıkardığını söylüyordu. Ramalho soyunma odasına gitti ve arkadaşlarının sevinç nidalarını duyana kadar hüngür hüngür ağladı. Muricy faul yaptığı Dica’dan özür dilemek için rakibinin soyunma odasına gider ve orada Portugueasalı oyuncunun önemli bir şeyi olmadığını görünce kendisine sitemde bulunur.

O sıralarda uzun saçları sebebiyle hocası Poy tarafından eleştirilmektedir ve kıldan bir münakaşa çıkar. Sonuncunda on gün boyunca antrenmanlarda bulunmaz. Döndüğünde saçını daha da kesmemeye karar verir. 2008’de şu sözleri duyarız kendisinden. “Saçlarım uzundu ama vahşi değildim. Hiçbir zaman asi olmadım ve hocalarımın kurallarına riayet ettim”
1976’da takımından kopuş süreci başlar. 18 Mayıs’ta bir eyalet şampiyonası maçında dizi döner. 1977’de yaşanan bu üzücü gelişmenin ardından yaklaşık on üç ay sonra formasına kavuşur. 1979 yılında Meksika takımı Puebla’ya geçer ve Brezilya Milli formasını Dünya Kupası’nda giyememiş bir oyuncu olarak 30 yaşında futbolu bırakır…
Antrenörlük kariyeri ise 8 yıl sonra futbolu bıraktığı takımla başlar. Bir yıllık stajın ardından Tele Santana’nın yardımcısı olmak üzere Sao Paulo’ya geri döner. Efsane teknik adam işinin başında olmadığı zamanlarda takımı kurar. Tele Santana’nın felç olması nedeniyle sorumluluk üzerine kalır lakin altı ay geçmeden Carlos Alberto Parreira ile yer değiştirir. 97’de takıma geri döner ama görevinde çok az bir süre kalabilir. Sonraki senelerde Santos ve Flamengo haricindeki bütün büyük takımlarda teknik adamlık rolünü kapmıştır. Kısa bir süreliğine yurt dışına çıkar ve Shanghai Shenhua’yı çalıştırır. 2006’da yine ilk göz ağrısına döner ve Sao Pauolo’yu üst üste 3 kez şampiyon yaparak Brezilya rekoru kırar.

Bu kaderi Fatih Terim’le eşleştiriyorum zira Terim futbolculuk zamanında şampiyonluk yaşayamazken Galatasaray’a 4 yıllık bir rekor kazandırmıştır. Ramalho da teknik olarak 1977’de şampiyonluk yaşasa da sakatlığı sebebiyle o sezon bir tek maç bile oynayamaz. Sonrasında med-cezir ilişkilerinin tavan yaptığı tri-color’u Brezilya’nın tepesine zımbalar…
Sao Paulo’yu çalıştırdığı süreçte kalesini efsane Rogerio Ceni’ye emanet ederken önündeki dörtlüyü olabildiğince sağlam adamlardan kurdu. Takımları çoğunlukla ligin en az gol yiyen ekibi oldu. Hafızam beni yanıltmıyorsa oyunu daha çok kanatlardan kurmaya özen gösteriyordular. Orta saha elemanlarında hem top kazanma hem de pas yapabilme özelliğini aradığını düşünüyorum. Meşhur Hernanes’i Seleçao’da çokça görebiliriz. Eğer Ramalho’nun alışkanlıkları devam ediyorsa Brezilya’da irice bir hücum elemanı rol alabilir. Kadroda pek fazla değişiklik yapmıyor. İlk on birine aldığı oyuncu sakat veya cezalı değilse formunu da belirli düzeyde tutarsa yeri değişmez gibime geliyor.
Neticede Dunga’dan daha kariyerli bir seçici ve ev sahibini kendi ülkesinde ben bile çalıştırsam şampiyonanın en büyük favorisidir…

*Yüzde yetmişi wikipedia çevirisidir. Birebir çevirmeyi sevmediğimden ana metinle farklılık olabilir.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails