Saha içi muhabiri maç başında Nöşatel macerasından bahsetse de pek ihtimal vermedim o röportajı izleyenler gibi belki de ülke futboluna bu umudu kazandıran Galatasaray’a teşekkür etmemiz gerekiyor. İlk maçın ardından Bülent Uygun suçu, takıma yüklenmesinler diye üzerine almış gibi görünse de suçun büyük kısmı gerçekten kendisindeydi.
Ülkemin takımını yöneten Fatih Terim bile kendi takımında topa dokunmamış veya fit durumda olmayanlara forma veriyorsa Bülent Uygun’a fazla kızmamak gerekmektedir. İlk maçta Petkoviç’in sahaya sürülmesi Kamanan’ın oyuna yedek kulübesinden dahil olması çok büyük hatalardı. Her ne kadar hazırlık maçlarında özellikle de yan toplarda çıkış hatası yapan bir Akın’a sahipseniz de en azından kafa olarak daha hazır olacağı konusunda hiç şüphem yoktur. Bununla birlikte hazırlık maçlarının en etkili oyuncusunu Kamanan’ı sahada görmemek beni de bazıları gibi çok şaşırtmıştı.
Taze oynanmış maça geçmek istiyorum zamanınızı almamak için. Bir kere önümüzdeki sezonun banko oyuncularının kimler olabileceği konusunda fikirlerim oluşmaya başladı. Buna göre Murat Sözgelmez stoperdeki yerini bence garantiledi. Ardından söyleyebileceğim isimler ise orta sahanın ortasında pas dağıtımını harika yaptığını düşündüğüm Cihan Yılmaz(Mbemba’nın futboldan ne kadar bihaber olduğunu hatırlayın ilk maçtan), sağ tarafta Colin Kazım’ın yapamadığı şeyleri başarıyla uygulayan Kamanan oynayacaktır ve top kontrolüne dönük çalışmalarla geçen sene yarattığı etkinin çok üstüne çıkabilir. Diğer bir isim mecburiyetten Hayrettin’dir ters kademelerde hatası olsa da özellikle 2. bölgenin kendi kısmında duracağı yeri bilmesiyle çok fazla top kaptı bugün ve ilk maçtan bu yana en fazla gelişme gösteren oyuncuydu ama bunda kendi hatalarını gidermesi kadar rakibin Wasilewski ve Chatelle ile çifte bindirmelerinin de sık olamayışı etkiliydi.
Sağ tarafta Abdurrahman Dereli de yerini kaybedenlerdendi bunun Uygun tercihi mi yoksa sakatlıktan mı olduğunu bilmiyorum ama Uğur Kavuk fena oynamadı. Toplamda da ilk maçta sahaya 11’de çıkan adamdan 5 tanesinin değiştiğini görüyoruz ve başta da dediğim gibi bu düpedüz seçim hatasıdır ve bir nevi tekzip…
Anderlecht’ten herkes ilk maç sonundan itibaren Mbark Boussoufa’yı konuşsa da benim için yıldız Tom De Sutter’di ve bu maçı bir daha izlersem yine sırf kendisi için olacaktır bu eylemim. Belli ki 15 yaşındayken Hakan Şükür’ün 2000 Avrupa Şampiyonası’nda Filip de Wilde’den kazandığı meşhur hava topu içine oturmuş. Tromso faciasının baş aktörlerinden Ole Martin Arst’ın dominantlığından beri hiç bu kadar etkileyici bir performans görmedim. Elbette çok muazzam denilemez ama Bursaspor(ve benzeri takımlarda)’da çok etkin bir rol alabilir. Hatta şu an Fenerbahçe dışındaki diğer büyüklerde +2 kontenjanının hakkını layıkıyla verir.
Aşağıda istatistikleri verdim. Hem maça geçelim hem de onları yorumlayalım. Yazıya buraya koyduğum yarı dönem verilerinden ziyade elimdeki çeyrek dönemli istatistiklerle devam edeceğim. İlk iki haritada önceden pas yazdığımı ve bunu neden aktarım olarak değiştirdiğimi anlatayım. Pas da sonuçta aktarmaktır ama pas yazınca insanlar benim demek istediğimi anlamamaktadırlar. Aktarımdan kasıt topun o bölgeye başarıyla aktarılmasıdır ve tutulmasıdır. Eğer attığınız kişi topu kontrol edemezse(bunun nedenleri attığınız pasın şiddeti olabilir vb) bu size hata olarak yansır. Bu verileri futbolu bilen bir bilgisayarın[benim : ) ] süzgeçten geçirilmiş sunumu olarak düşünün. Göze hemen çarpan şey ilk yarıdaki ikinci bölge aktarımlarıyla ikinci yarıdakinin arasında dağlar kadar fark olmasıdır. İkinci yarıda neredeyse bir maçta olabilecek kadar rahat paslaşabilmiştir Sivasspor. Bunu da yaratan 4. çeyrekte rakibin artık kendi yarı alanına çekilip gereksiz orta saha mücadelesinden kaçınması olarak okuyabiliriz(De Sutter de çıktı). Zira 4. çeyrekteki orta alan verileriyle(+ dakikaların etkisi de var) bir maçı dahi bitirebilecek takımlar var. 4. Çeyrek 2. bölgedeki isabetli aktarımları sağdan sola doğru sıralarsak 39/35/29 sayılarını görüyoruz(özür dilerim Bülent Korkmaz rakam demedim). Yine karşılaştırmaları yaparak ikinci yarıda Akeem Agbetu’nun yarattığı müthiş dinamizmi görebilirsiniz. Takım ilk yarıya nazaran neredeyse iki kat daha fazla top aktarmış 3.sol bölgeye bu da Agbetu’nun ülkem sağ kanatlarında arıza çıkartabileceğini gösteriyor. Ayrıca Sedat Bayrak defanstan top çıkarmaktan aciz isabetli pası çok çok az. Murat Sözgelmez’in yanına ileriye isabetli aktarımlarda bulunacak birisi gerekmektedir. Sonuçta Sivasspor’un maçı 2-0’a getirmesiyle acaba dedirtmesi benim gibi futbol sevdalısı için çok eğlenceli anlar yaratmıştır.
Not: Bir düşünceyi de paylaşalım. Malumunuz ilk maçın ardından bazıları Beşiktaş kasasına ekstra para koyacak gibi yayınlar yapmıştır. Ben bu yayınları aynı durumda Sivasspor değil de büyük takımlarımızdan herhangi biri olursa dile getirecek babayiğitler arıyorum! Misal zamanında yine Beşiktaş’ın garantilediği bir süreçte Fenerbahçe’nin paralarına keşke gözüyle baktığımı rahatlıkla söyleyebiliyorum. Çünkü Fenerbahçe’nin para kaynakları çok farklı yerlerden olabiliyor ama aynı şeyi Sivasspor için zerre düşünmedim. Bu kadar ufak bütçeli kulübün parasına göz dikmek hiç kimseye yakışmaz. Ayrıca Sivasspor için böyle düşünen dostlarıma bir şans daha veriyorum arınmaları için. Bir düşünün maç 2-0 olduğunda kalbinizden neler geçirdiniz; eğer ki müspet duygularsa siz hala temizsinizdir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder