22 Ocak 2010 Cuma

22.01.2010 Fenerbahçe-Denizlispor







İlk devredeki maçtan 7 Fenerbahçeli(Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Gökçek Vederson, Daniel Gonzalez Güiza, Cristian Mark Junio Nascımento Oliveira Baronı, Andre Clarindo Dos Santos, Fabio Alves Da Silva) ilk on birdeki yerini korurken Denizlispor’da 5 oyuncu(Özden Öngün, Branimir Bajic, Darryl Bevon Roberts, Douglas Daniel Braga, Emıl Rosenov Angelov) sahadaki yerini aldı.
Fenerbahçe’de izlemekten zevk aldığım 3 oyuncudan ikisi (Alex ve Gökhan Gönül) saha dışında biri de (Özer Hurmacı) yedek sırasındayken maça yoğun yağıştan başka ne etki katabilirdi. Bu havalar futbol tarihine o kadar güzel anlar bırakıyor ki(Galatasaray-Werder Bremen, İsviçre-Türkiye saniyesinde aklıma gelenler)…
Kalite yine bize uzak olsa da belirsizliğe razıyız anlayacağınız. Denizlispor ilk golü bulduğu hiçbir maçı kazanamamış tek takım ve bu maçta da harfiyen kurallarına uydular.
Sağdan sayalım:
Roberts-Angelov-Engin-Güray’dan oluşan dörtlü bir hücum hattını görünce epeyce heyecanlandım. Yaklaşık 20 dakika 4-2-4’e yakın dizilişle sahayı parsellemiş takıma acaba zarfını kullanacaktım ki acele etmemenin yine iyi bir huy olduğunu anladım. Son 70 dakika Youla’nın 81’deki golü de dahil sahanın tek hakimiydi Fenerbahçe. Alex’siz düzenlerinde klasik şablonlarını sahaya koydular. Bilindik olduklarından fazlaca kafa ütülemeyeceğim. Tek yetersiz ismin Bekir İrtegün olduğunu söyleyebiliriz zaten asıl yerinde değil ve de kendisinden yurdun son 10 yıldaki en iyi sağ bekinin performansını görmemiz imkânsızdır. Aslında birkaç çabası oldu ileriye doğru ama çabadan öteye gidemedi. Bu sahada defansif açıdan herhangi bir çaba göstermemesi gereken Fenerbahçe savunması 61 dakikalık rehavetle ve 45 metrelik bir uyuklamayla nazarımda sınıfta kalmıştır. Pozisyonda Bilica’ya kızanlarınız olabilir ama uğursuz laflar Lugano’ya sarf edilmeli. Andre Clarindo Dos Santos’un hakiki golü sahanın açık ara en iyi oyuncusu olacak(skor yazarlığı seziyorum) Özden Öngün için sonun başlangıcı oldu. Sonrasında Denizli kümeye diyen taraftara hain evlat Youla cevap verdi. Denizlispor’un golünden sonra zerre ümitlenmedim. “Netcede”
Özer Hurmacı’nın ayağını hokey sopası olarak kullandığı ve sonunda yampiri gol sevinçleri listesinde kendine yer bulduracak skora şahit olduk. 2. ve 3. golde Gökhan Ünal’ın gole çevirmesi gereken pozisyonları değerlendiremeyip de Fenerbahçe’nin goller bulması manidar mıdır? Uygun tabir “Eğri gemi doğru sefer” …
Denizlispor’da savunmayı üstlenmiş Bajic’in pas yüzdesine olumlu katkısını görmedim keza topa arkasını dönen defans adamları listeme ekledim. Braga ve Berberovic’le orta sahada tutunmaya çalışsalar da işleri kolay değil. Angelov’un nefesi yetersiz. Muhakkak 7 puandan fazla alacaklardır ama Süper Lig’de kalırlarsa Bülent Korkmazlı Erciyesspor’dan 1000 kat daha büyük bir mucizeye imza atacaklardır.
Emre Belözoğlu’nu kişisel olarak tanıyanınız varsa. Ona şu soruyu sormanızı rica edeceğim. PS’de veya PC’de futbol oynarken “kırmızı kart olmasın” opsiyonunu mu kullanıyor?
Hakem ise haftanın hatasına imza atarak Semih’in mükemmel bir pozisyonu kesti. Şu Pozisyona endirekt atış verilir mi?
Denizlispor’a Youla transferinden (Rıza Çalımbay’a karşı sevgimizden) dolayı epeyce sinirlendim. Sitelerinde Denizlispor’un renklerinin Darüşşafaka’dan geldiği belirtiliyor. Darüşşafaka’nın amacı nedir? Babasız çocukların eğitimini üstlenmek, babasını hançerleyenlere yardım etmek değil.
Maçın adamı ise Şükrü Saraçoğlu zeminidir...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails