31 Ocak 2010 Pazar

30.01.2010 Diyarbakırspor-Trabzonspor






İki takım arasında kuruluş zamanı açısından 1 senelik fark gözükse de kazanılmış başarılarla alakadar misil kelimesinin önüne herhangi bir sayı getiremeyiz. Bordo-mavililer bu başarıyı nasıl yakalamıştı? Şehir ve havalisindeki oyuncular için cazibe merkezi olmasının da ötesinde onları sahada işlemesiyle değil mi(Güntekin):)
Bugün ilk 11’de kim var? Hiç kimse…
Barış Ataş ve Abdullah Çetin Diyarbakır doğumlu olarak ilk başlama vuruşu yapılırken sahadayken Trabzonspor’un tekrardan yakalamak zorunda olduğu “çıpa atmış” bir gemisi var limanında ve sürekli olarak geminin paslanmasına sebebiyet verip diğer takımlara parça parça jilet sağlamaktan vazgeçmek zorundadır.

Lig Tv’ye maç öncesi takım şablonlarını kim hazırlıyorsa epeyce çalışması gerekmektedir. Bu kayıtla birlikte “ortalama konumlanmaya” göre kendim hazırlayacağım. Klavyemizi aşındırmaya başlayalım…

16:45’de Engin Baytar’ın mükemmel golüne kadar Diyarbakırspor’un sol kanat savunmasında çok ilginç şeyler oluyordu. Sol kanat neredeyse orta sahaya yapışık bir durumdaydı. Çoğunlukla işin hücum kısmını Celaleddin Koçak üstleniyordu ama garip bir şekilde Trabzonspor ataklarında Abbas-Celaleddin ikilisinden kim sol beke geçiyorsa diğeri de hemen savunma dörtlüsünün ortasına gelerek tıpa (çıpadan ayrı bir kavram) görevini üstlendi. Pasif süreç diyebileceğimiz duran top organizasyonları öncesindeki hazırlıkta da sol tarafı boşlamak Diyarbakırspor’a pahalıya patladı.
21:23’de Tjikuzu’nun ortasında Adnan’ın kafasının golün öncüsü olduğunu ancak klavyeye bastığım ilk yarı sonunda belirtebilirdim. 22:48’de ise tam evlere şenlik bir gol yedi Trabzonspor. Aklımın yerinde olduğu çeyrek yüzyıldır hiçbir gurbetçimize hava alanında veya Kapıkule’nin girişinde kılıç kalkan oynanmışlığını hatırlamamaktayım ama multi-misafirperver Egemen, Celaleddin Koçak’a bir ilki sergiledi. Bu hareketle Egemen, garip hareketler zincirine yeni halka ekledi ve devamında Tazemeta’nın kalecisiz kaleye golü geldi. Trabzon golden hemen sonra ipleri tekrar eline aldı ve bilindik baskısını kurmaya başladı. 25:11’de Barış Ataş’ın ceza sahası içinde vuruş yapmaya hazırlanan Alanzinho’nun topunu kesmesi, 28:57’de Alanzinho’nun kaleye giden vuruşunun Besim Abbas’a çarpıp kaleci Gökhan Tokgöz’e dönmesi, 30:05’de Engin’in kalenin haylice üzerinden giden şutu, 32:25’de Engin Baytar’ın pasında sol taraftan kaleyi sıyıran Colman, 36:38’de Umut Bulut’a çarpan! topun kaleci Gökhan Tokgöz’ün uzanmasıyla çizgiyi geçmemesi, 38:37’de Selçuk İnan’ın üst direği eskitmesi ve 38:57’de Colman’ın ortasını kafayla gole çeviren kahraman Baytar. Golde alkışlanması! gereken asıl adam ise Diyarbakırspor’un sağ kanat savunmacısı Abdullah Çetin’dir. Top Colman’ın ayaklarına gelmeden sihirli kürenin kornere gitmemesi için gösterdiği çabadır vurgulamak istediğim. Bırak gitsin…

İkinci yarı Ziyaettin Doğan’ın Burak Karaduman ve Erhan Şentürk’ü oyuna sürmesiyle başladı. Tam uykuya dalacakken 56:11’de Abdullah Çetin-Engin Baytar kapışması gerçekleşti. Zaten ikinci yarıda maçın başındaki eski yerine göçen Engin Baytar Abdullah Çetin’le hararetli anlar yaşıyordu. Gerginliği tek cümleyle özetlersek yalancı şahitliktir Çetin’in yaptığı… Sonrasında ise Baytar’ın daha da sinirlendiğini gören Güneş, mecburiyet gereği maçın kahramanına kancayı attı. Maçtaki yer değişimlerini ikinci resimde gördüğünüzden uzun uzadıya açıklamaya gerek yok; oyunun merkezinin Trabzon sahası olduğunu belirtsek yeterlidir. Son 49 dakikada sadece 3 pozisyon vardı. 64:00’da Erhan Şentürk’ün harcadığı pozisyon Diyarbakırspor’un beraberliğe doğru tek hamlesiydi. Pozisyon yaratıcısı yanlış görmediysem yine Egemen’di. Trabzonspor ise 68:11’de Alanzinho’nun sağdan ortasında Serkan’ın kafa şutunu ve 71:14’de Ceyhun’un şutunu gole çeviremedi. Serkan’ın kafa şutunun direkten dönmesinin ardından Umut Bulut’un hamlesinin kesilmesi penaltıdan başka bir şey değildir. Ömer Aysan ve Ferhat Öztorun’un hücuma katkılarının yeteri düzeyde olmaması Trabzon’un iki eksiğinden birisidir ve birincisine yazıda bolca değindik. Buna rağmen "Geldiler"Şu harfin düşmüş olup da farkedilmemesi ne garip...

Alttaki video Cale'nin dolandırılma! hikayesini içerir…

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails