Aynı güne denk düşmesi güzel oldu videoların. Öncelikle Sergen Yalçın, Mehmet Demirkol ve Ercan Taner'i izlemenizi öneririm. Holosko'nun cevabı (son cümlesinde) ikisini de haklı çıkarıyor mu acaba?
tam olarak karşılamıyor bence. zira her ne kadar holosko beğendiğim ve kaliteli bir oyuncu olsa da mehmet demirkol'un da dediği gibi bizimkiler ayarında, 3 aşağı 5 yukarı benzer kalitede bir oyuncu. o dönemlerde gs-fb-bjk seni istiyor deselerdi ona, tansiyonu çıkardı herhalde heyecandan. manisa onu istediği dönemde türkiyede en iyi yapılanan takımlardan biriydi. td'si ersun yanalın olması bile genç bir oyuncu için çok önemlidir. ama sanırım holoskonun bundan haberi yoktu. yoksa bulabileceği en iyi sıçrama tahtalarından biriydi manisa. manisayı iyi değerlendirdi ama bjk ye gelince aynı bizimkiler gibi "ben oldum" dedi herhalde. bu da bizimkilerden pek bir farkı olmadığını gösteriyor biraz da...
Burada her ikisini de doğrulayan veya yanlışlayan şeyler var. Mehmet Demirkol zirvedeyken bir alt lige gider misin diyor. Sergen Yalçın o anda sessizliğe gömülüyor ama sonrasında Ribery gibi bir yeteneğin de gelebileceğinden bahsediyor. Aslında gayet net bir şekilde "gitmem" diyen bir oyuncu nasıl oluyor da 4 yıldır burada oynuyor ve son iki yıldır da üzerine bir şey eklemiyor?
Evet, ne kadar para verirsen ver dünyanın en iyi 100 oyuncusundan birini getiremezsin Mehmet Demirkol'un dediği gibi ama bulmak da önemlidir Holosko gibi umut vaat eden bir yeteneği. Burada da Sergen Yalçın'a hak verelim. Gelmeyen Holosko'nun aklı bir şekilde para ile çelinmiş olabilir.
Madem ki Holosko kendine güvenerek (kendine göre) alt seviyedeki Manisa'yı evvela reddetti, nasıl oldu da 2 yıl formasını giydi. Bunu aklım almıyor...
Tüm bunların ötesinde önemli olan ülkenin bu umut vaat edenlere ne verebildiğidir. Buraya geldiklerinde kendilerini en fazla 2 sene geliştiriyorlar deddiğin gibi. Takımlarında kalıcı olduktan sonra da o çizginin dikey olduğu çok enderdir.
2 yorum:
tam olarak karşılamıyor bence. zira her ne kadar holosko beğendiğim ve kaliteli bir oyuncu olsa da mehmet demirkol'un da dediği gibi bizimkiler ayarında, 3 aşağı 5 yukarı benzer kalitede bir oyuncu. o dönemlerde gs-fb-bjk seni istiyor deselerdi ona, tansiyonu çıkardı herhalde heyecandan. manisa onu istediği dönemde türkiyede en iyi yapılanan takımlardan biriydi. td'si ersun yanalın olması bile genç bir oyuncu için çok önemlidir. ama sanırım holoskonun bundan haberi yoktu. yoksa bulabileceği en iyi sıçrama tahtalarından biriydi manisa. manisayı iyi değerlendirdi ama bjk ye gelince aynı bizimkiler gibi "ben oldum" dedi herhalde. bu da bizimkilerden pek bir farkı olmadığını gösteriyor biraz da...
Burada her ikisini de doğrulayan veya yanlışlayan şeyler var. Mehmet Demirkol zirvedeyken bir alt lige gider misin diyor. Sergen Yalçın o anda sessizliğe gömülüyor ama sonrasında Ribery gibi bir yeteneğin de gelebileceğinden bahsediyor.
Aslında gayet net bir şekilde "gitmem" diyen bir oyuncu nasıl oluyor da 4 yıldır burada oynuyor ve son iki yıldır da üzerine bir şey eklemiyor?
Evet, ne kadar para verirsen ver dünyanın en iyi 100 oyuncusundan
birini getiremezsin Mehmet Demirkol'un dediği gibi ama bulmak da önemlidir Holosko gibi umut vaat eden bir yeteneği. Burada da Sergen Yalçın'a hak verelim. Gelmeyen Holosko'nun aklı bir şekilde para ile çelinmiş olabilir.
Madem ki Holosko kendine güvenerek (kendine göre) alt seviyedeki Manisa'yı evvela reddetti, nasıl oldu da 2 yıl formasını giydi. Bunu aklım almıyor...
Tüm bunların ötesinde önemli olan ülkenin bu umut vaat edenlere ne verebildiğidir. Buraya geldiklerinde kendilerini en fazla 2 sene geliştiriyorlar deddiğin gibi. Takımlarında kalıcı olduktan sonra da o çizginin dikey olduğu çok enderdir.
Yorum Gönder