Sezon bitmeden herkes çantasından transfer gırgırını çıkararak halısının üzerini kendince temizlemeye çalıştı. "Seneye şu adam kesin bizde"; "bu adam bize gelirse ortalık toz duman olur"; "şimdi sol açık şut atarken gerilmesine bile yok ya banko oynar bizde"...
Kimsenin hayallerini bozmamak için kurgusal cümlelerin Wenger'in kafasından çıktığını belirtelim...
Şimdi ortaya mantığınızı koyun:
Sen Şampiyonlar Ligi gibi bir organizasyona direkt katılıyorsun. O güzide medyamızın hesapladığı paralar sana akıyor. Futbolcunu başka takıma verir misin?
Sen oyuncusun ve kadrosuna dahil olabileceğin dört takımdan belki dördü de Europa League'de gruplarda mücadele edebilir. Hayatında bir kere elde edilmiş başarının tadını kendin sürmek istemez misin? Şampiyonalr Ligi'nde oynayıp da ABD yayınlarında bile Rodrigo Tello'nun golü Manu'nun Milan maçı öncesindeki değerlendirmesinde konuşulduğu bir ortamda bırakın başka takıma transfer olmayı Eylül'ün ortasındaki Zadok the Priest'in(yukarıda) başlangıç bölümünü mırıldanarak pencereden ancak burnumu uzatırım...
Ve sen rakip taraftar ikinci maddedeki şeyleri reddedecek zekada bir oyuncuyu takımında görmek ister misin? İstesen de istemezsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder